(bir Papirustan aldığım kare...)
Piramitlerden sonra en çok merak ettiğim Sfenks'ti. Vücüdü aslan ve başı bir firavun. Bilgelğin ve gücün simgesi.
Neden aslan vücüdü? Çölde bulunan Sfenksin yüzünde neden sudan aşınmış izler var, hiç yağmur yağmayan bir iklimde bu nasıl gerçekleşti? Ayaklarının altında bulunan o büyük odanın sırrı nedir? Neden Orion yıldız haritasına göre dizilmş pramtlerin bekçisi denmektedir?
Eğer mısırlılar yaz gündönümünü yılbaşı kabul ediyor ve buna göre bir takvim oluşturuyorlarsa yılbaşında "cosmic rising" olarak güneş aslan burcunda doğacak. Yılbaşları olduğu için oradaki yıldızlara önem atfetmiş olabilirler.Aslan vücüdü burdan doğmuş olabilir.
1991 yılında amerikalı araştırmacı John Anthony West ve jeolog dr Robert Schoch, bu görkemli anıt üzerinde bir dizi araştırma yaptılar. Vardıkları sonuçlar, oldukça şaşırtıcıydı: heykelin üzerindeki aşınma izleri, arkeologların inandığı gibi rüzgar ve kumdan değil, uzun ve etkili yağmurlardan ileri geliyordu ve bu "su aşınması"ydı! Mısır'ın bu bölgesi, bundan 5000 yıl önce de çöldü ve yağmur düşmüyordu. Söz konusu aşınmayı yaratacak düzeyde bir yağmurun en son düştüğü dönem ise, en az i.ö 5000 yılına, hatta çok daha eskilere dayanıyordu. Rehberimizin yorumu ise tamamen farklı. Musa Peygamerin acımasız Mısırlıları cezalındırdığı ve tüm Mısır İmparatorluğun su altında kaldığını söyledi. Su altında kalan Sfenksin akıntılar sayesinde aşınmanın olduğuna inanıyordu.
West ve Schoch, ayrıca ekiplerinde sismik ölçümler yapan cihazlarla çalışan uzmanlara da sahiptiler. Bu ekip, daha şaşırtıcı bir bulguya da ulaştı: araçlar, Sfenks'in pençelerinin yaklaşık 8-9 metre altında büyük bir "oda"nın ve ona açılan dehlizlerin varolduğunu gösteriyordu! Mısırlı yetkililer, başta eski eserler müfettişi dr.Zahi Hawass, bu bulgulara erişildiği günlerde West ve ekibinin iznini iptal ettiler ve Sfenks üzerinde araştırma yapılmasını yasakladılar. Ama haber basına çoktan ulaşmış, West ve Schoch da elde ettikleri bulguları aynı anda filme aldıklarından, NBC'de yayımlanan bir belgeselle ortalığı iyice karıştırmışlardı. Sevgili İsmail abimizin bu hakkındaki yorumu ise, elde edilen belgelerin henüz insanlığın kaldıramayacağından Mısır Hükümeti kesinikle bunları paylaşmadığını söyledi.
Bu arada Sfenks ismin nerden geldiğini de çok kısaca belirtmek gerekirse eğer;Antik Mısır'da, Sphinx,bir aslanın kafasına sahip, bazen kanatları da olan bir heykel diye tasvir edilirmiş. Sphinx ismi, sonraki yüzyıllarda Mısır'ı ziyaret eden Yunan'lılar tarafından kral resimlerine sırf keyif olsun diye eklenmiş. Çünkü bu heykeller onların Sphinx'ine çok benzermiş. Gel zaman git zaman bu yunanlilar nereye gitseler herşeye Sphinx adını takmışlar.
Yunanlıların Sphinx'i, kötü şans, yıkım ve ölüm getiren bir ifrit imiş devr-i zamanında.Typhon ve Echidna'nın evladı olduğuda dilden dile dolaşırmış. Dişi bir yaratık, bazen başı kadın olan kanatlı bir aslan, bazen de göğüsleri ve kafası bir kadına ait, pençeleri bir aslanın pençeleri, yılanınki gibi bir kuyruğu olan ve kanatlı bir yaratık olarak tasvir edilirmiş. Bu da yunanlıların çok işgüzar bir toplum oldugunun bir kanıtıdır aynı zamanda.
Thenes şehri yakınlarında yüksek bir kayada oturan Sphinxcani sıkıldığından gelip geçenlere bilmeceler sorarak üzerindeki sıkıntıyı dağıtmak istermiş. Bilmeceside şoyleymiş: "sabah dört, öğlen iki, akşam ise üç ayaklı olan yaratık kimdir". Her kim soruyu bilemezse Sphinx sinirlenip boğazlıyormuş. Sonunda Cedipus adından genç bir yiğit çıka gelmiş ve bilmecenin yanıtının insan oldunu söylediğinde, güçün ve bilgeliğin simgesi olan Sphinx ondan daha zeki biri olduğuna dayanamıyor baş aşağı kayalardan kendini aşağı atıyor.Eski Asur mitlerinde ise Sphinx tapınak girişlerinin koruyucudur.
Sfenks, tam doğuya bakıyordu, yani Ekinoks (23 mart ya da 21 eylül) anındaki gün doğumu noktasına. Mısırlıların yıldız kültürlerinde, güneş doğmak üzereyken, ufuk henüz tam aydınlanmamışken son olarak görülen yıldız ya da takımyıldızın ayrı bir önemi vardır. Bu durumdaki yıldıza "heliak yükselişte" denir ve Mısır'ın hem takvimini hem de dinini etkileyen çarpıcı bir olgudur. Sözgelimi, Mısır kültüründe tanrıça İsis'i simgeleyen Sirius yıldızı, yaz gündönümünde (21 haziran) şafak öncesi görünmeye başlar ve bu tarih aynı zamanda Nil'in yıllık taşma dönemlerinin de başlangıcıdır. Bu nedenle Mısırlılar, yaz gündönümünü "yılbaşı" kabul ederlerdi. Bu yaklaşım, ejiptologlarca Sfenks'in yapılmış olduğu tarih olarak varsayılan i.ö 2500'de, ilkbahar ekinoksunda "heliak yükselişe" başlayan takımyıldızın incelenmesini ilginç hale getiriyor.
Bauval ve Hancock, bilgisayar simulasyonuyla o tarihte boğa takımyıldızının yükselişte olduğunu gördüler. Oysa Mısırlılar şekil ve simgelere çok önem verirlerdi ve yaptıkları anıtlarda buna çok dikkat ederlerdi. Yani, bu durumda Sfenks'in aslan değil de boğa biçiminde yapılmış olması gerekmez miydi? İki araştırmacı, bu kez ilkbahar ekinoksunda aslan burcunun heliak yükselişe geçtiği tarihi araştırdılar ve karşılarına "orion gizemi"ndeki o garip yıl çıktı yine: i.ö 10.500! bütün bulgular, her ne kadar ejiptologlar ve ortodoks akademisyenler bunları dikkate almak istemeseler de, aynı "başlangıç tarihi"ne yönlendiriyor bizi. Mısır uygarlığının i.ö 3100 yılında başladığı yolundaki yaygın görüş dikkate alındığında, Eski Mısırlıların bir "şifre" gibi bize bıraktıkları "anıt bilmecesi" acaba bilinenden en az 7000 yıl daha eskiye dayanan bir yitik uygarlığın izleri mi?
28 Mart 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
ÇOK GÜZEL YERLER VE SENİNDE ANLATIS TARZINLA BİRLEŞİNCE MUHTEŞEM OLMUŞ
YanıtlaSilçok güzel akıcı bir dille çok içten olmuş canım :)
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil